2 Mart 2012 Cuma

Mad Men Style

Ne yazık ki ben hiçbir zaman bir dizi takipçisi olamadım. Büyük ihtimalle, sürekli birşeyi izleme zorunluluğu ya da "acaba sonra ne olacak?" hissi ile barışamadığımdan. Ben küçüklüğümden beri, kitapları bile "arkası yarın" tadında okuyamadığımdan, sabaha kadar kitap okuyarak geçirdiğim gecelerin ve okunma ömrü sadece 1 gün olan kitapların sayısı oldukça fazladır hayatımda. 
Ama bu Mad Men kadınlarını sevmeme engel değil elbette. Sonuçta sadece kostümlerinden dolayı diziyi izleyen ve Mad Men kostümlerini fenomen haline getirmiş azımsanamayacak kadar çok sayıda insan var. Yoksa, Mad men kostümleri tasarımcısı Janie Bryant'ın tasarım sırlarını anlatan bir kitap basılmış olması pek mantıklı olmazdı. Ya da dikiş bloglarının Mad men kostümlerini kopyalamaya çalışmaları, hatta bu konuda bir etkinlik düzenlemeleri de. Banana Republic'in Mad men adını verdiği bir kolleksiyonunun olması, hatta çok sayıda modacının tasarımlarına ilham kaynağı olmuş olması. Bir fenomen haline gelmiş, pek çok kişiye ilham vermiş bu diziden en sevdiğim kostümleri seçtim ben de.  60ların Amerikasına buyrun: 
Elbiselerde bu kol boyuna baylıyorum

Bu tür detaylar çok hoş. Ayrıca benim asla takı takmayacağım kıyafetlerle bile takı kullanılıyor ve ilginç olan bunun göze hoş görünüyor olması

Asla kullanmaya cesaret edemeyeceğim bir takı kombini daha. Ve saç tek kelime ile enfes

Eskiden çokça rağbet gören yuvarlak hatlar

Baharda feyz alınacak bir kombin

Sade ve mütevazi şıklık

Yüksek bel bir etek için muhteşem bir bluz

Otantik ve vintage kombini

Tarz

Desen ve model nasıl özdeşleştirilir

Saç saç saç

Şimdilerde yine moda olmaya çalışan yaka iğneleri neden bir türlü tutunamıyor acaba? Çok çok hoş

Yaka iğnesi

Çarpıcı

Beyaz gömlek her dönemde güzeldir 

Beyaz

Bir deyat bir kıyafeti başka birşey yapar

Fulardaki detay
Yine yaka detayı

Ve bu yılın da favori renklerinden biri

Bu post'u çok sevdiğim bir yazardan bir alıntıyla bitireceğim. Yazar Virginia Woolf. Alıntılanan hikaye Yeni Elbise(Yıl 1940):
"Mrs. Dalloway'in davatiyesinin geldiği akşam, çay sehpasının başında düşündüğü şey, şık giyinmesinin, pek tabii ki mümkün olmadığıydı. Şık giyinmiş gibi yapmak bile saçmalıktı -moda kesim demekti, stil demekti ve nihayetinde de otuz şilin demekti- ama neden özgün olmasındı ki? Neden sadece kendisi olmasındı! Ve ayağa kalkıp, annesinin İmparatorluk zamaından kalma Paris moda dergisini almış, o zamanlar kadınların şimdikinden ne kadar güzel, ne kadar vakur ve ne kadar kadınsı olduklarını düşünmüş ve onlar gibi olmaya -ah, ne kadar budalacaydı bu- takıp takıştırmaya, alçakgönüllü, eski moda ve çok çekici olmaya, kendi kendini, hiç kuşkusuz, kınanmayı hak edecek denli bir sevgi cümbüşüyle sarıp sarmalamaya karar vermiş ve işte bu kılığa bürünüvermişti."

Kadınların modaya ve geçmişe bakışlarında pek birşey değişmiş görünmüyor değil mi? 

2 yorum:

  1. özellikle bu yabancı dizilere karşı bende bir istikrar sağlayamadım. Mad Men kesinlikle dönemin kıyafetlerini çok iyi yansıtıyor..

    YanıtlaSil
  2. Ben Türk dizileri konusunda da umutsuz bir vakayım :)
    Ama bu Mad Men fanatiği olmama engel değil elbette. Diziyi izleyemesem de tüm kıyafetlerinin takipçisiyim.

    YanıtlaSil